İş Güvenliği
İşyerlerinde tehlike ve risklerin ortadan kaldırılarak kazaların önlenmesini amaçlayan sistemli ve planlı çalışmaların bütününe iş güvenliği denir. İş kazaları ve meslek hastalıklarının, insani ve vicdani boyutları düşünüldüğünde, iş gücü kaybının çağımızda en önemli problemlerden olduğu görülmektedir. Dünya ve Avrupa bazında iş kazalarının sayısı göz önüne alındığında, Türkiye’nin ilk sıralarda bulunması, iş güvenliği yapılanmasının ön plana çıkartılması gereğini ortaya çıkarmıştır.
Bu bağlamda iş güvenliği, 20 Haziran 2012 tarihinde Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında çalışma hayatımıza 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu dahil olmuştur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile devlet, işveren ve çalışanın sorumluluk alanları belirlenmiş, kaza ve kaza sonucu iş gücü kayıplarının en aza indirilmesi için alt yapı çalışmaları başlatılmıştır. İş güvenliği kapsamında iş güvenliği eğitimlerinin gerçekleştirilerek, tehlikeler konusunda farkındalık yaratılması, ortam gözetiminin yapılması, tehlike ve risklerin belirlenerek işletme bazında risk değerlendirmelerinin hazırlanması, tehlike ve risklerin bertaraf edilerek veya kabul edilebilir risk bölgesine çekilerek kazaların önüne geçilmesi sağlanmaktadır.
Ayrıca yılda en az bir defa acil durum tatbikatları(arama kurtarma, canlı aleve müdahale, yaralıya ilkyardım, bina tahliyesi) yapılarak, işletme çalışanlarının acil durumlara hazırlıklı olmaları sağlanmaktadır. İşyerinde yapılan düzeltici ve önleyici faaliyetlerle reaktif düşünce tarzının yerini proaktif düşünceye bırakması amaçlanmaktadır.